Kolay,kolay formüle edilmiş ,sahte olarak kısa bir tanımlama yapıp çarpıcı yorumlar yapan Milan Kundera'ya göz atalım.
Varolmanın Dayanılmaz Hafifliği romanında kitsch yalanlar hakkında yazar:"Kitsch,sözcüğünün hem gerçek hem de eğretileme anlamında, bokun kesin reddidir;kitch insan varoluşunda temelden kabul edilemez olan her şeyi kapsamı dışına atar."Kundera bu sonuca kısmen dinsel bir konumdan ulaşmıştır.Onun için "bok şeytandan daha da zorlayıcı dini bir sorundur."Kundera Hıristiyan atropolojisine göre Tanrı insanı kendi görüntüsünde yarattığı için,insanın hem Tanrı'nın bağırsakları olduğunu hem de o'na benzemediğini ileri sürer Kundera ikinci yüzyılda Valentinus İsa'nın yiyip içtiğini ama boşaltım yapmadığını" iddia ettiğinde bu "lanetli ikilem" karşısında geliştirilen Gnostik çözümden bahseder ve devam eder:
Tanrı insana hürriyet verdiğine göre insanın işlediği suçlardan sorumlu değildir.Bokun sorumluluğu yine de Tanrı'da,insanın yaratıcısındadır...Günlük dışkılamalar Yaratılışın kabul edilemezliğinin günlük kanıtıdır.Hem /hem de:hem bok kabul edilebilirdir.(kendinizi banyoya kilitlemediğiniz sürece!)hem de bizler kabul edilemez şekilde yaratıldık.Öyleyse şöyle devam edebiliriz,varoluşun katagorik ulaşımındaki estetik bokun inkar edildiği ve herkesin o yokmuş gibi davrandığı bir dünyadır.Bu estetik idealin adı kitsch'tir. : ) kaynakça
Neden Bu Sanat?Çağdaş Sanatta Estetik ve Eleştiri Terry Barett
Sanat eleştirmeni Robert Rosenblum Jeff Koons'un Yavru Köpek eserini şöyle tanımlar:
Bir Konns fantezisi,bahçede bekçi köpeklerinin en şirini gibi oturan yavru köpek formunda dev bir Kitsch,yaklaşık 13 metre uzunluğunda.Yapımında binlerce çiçek kullanılmış:petunyalar,sardunyalar,begonyalar ve kasımpatları.Bu budanmış dev oyuncak büyük hükümdarları büyülemeyi amaçlayan o muhteşem bahçe çardaklarına ait anıları karıştırarak yeni ve eski Barok sanatı iç içe geçirmiştir.